Yunanistan Savunma Bakanı’ndan ‘Erdoğan’ açıklaması: ‘Eğer inisiyatif alırsa…’
Yunanistan Savunma Bakanı Nikos Dendias, Ankara-Atina ilişkilerindeki yumuşuma sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Kathimerini gazetesine konuşan Dendias, iki ülkenin yakınlaşma sürecinin ‘Türkiye’deki iç gelişmelerin rehini olma riski taşıdığını’ dile getirdi.
‘GENEL BİR YUMUŞAMA KONUSUNDA SORU İŞARETLERİ VAR’
“Sahadaki durumun, geçmişin gerilimi olmadan sakin kalması olumlu” diyen Dendias, ‘Türkiye’nin çeşitli bahaneler ile revizyonist görüşlerini ortaya koymaya devam ettiğini’ belirtti. Yunanistan Savunma Bakanı, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’nin çeşitli bahaneler ile revizyonist görüşlerini ortaya koymaya devam ettiği, Yunanistan’ın egemenliğini ve egemenlik haklarını tartıştığı, Casus Belli ve geçersiz Türk-Libya deniz anlaşmasında ısrar ettiği, deniz parkları meselesi gibi yeni konuları gündeme getirdiği veya sırasıyla Yunan karasularında ve Yunan hava sahasında gemi ve uçak telsizi yoluyla taciz uygulamasını sürdürdüğü de bir gerçek. Bunlar, daha genel bir Türk-Yunan yumuşamasına ilişkin soru işaretleri doğuruyor ve yumuşamanın Türkiye’deki iç gelişmelerin rehini olması riskini beraberinde getiriyor.”
‘ANKARA DAHA CESUR BİR ADIM ATMALI’
“Gerçekten yeni bir sayfa açılabilmesi için Ankara’nın cesur bir adım atması ve tarafları ayıran tek farklılığın çözümü için uluslararası hukuk ile deniz hukuku hükümlerini kabul etmesi gerekiyor” diyen Dendias, Ankara’nın Kıbrıs konusunda son yıllarda ‘negatif bir yol izlediğini’ ve ‘inatçı davrandığını’ savundu. İlişkilerdeki yumuşamanın olumlu olduğunu söyleyen Dendias, “İlişkilerimizde çözülmemiş anlaşmazlıklar devam ederken rehavete yer yok” ifadelerini kullandı.
‘ERDOĞAN, İNİSİYATİF ALIRSA BIRAKTIĞI İZ DAHA ÖNEMLİ OLACAK’
Dendias, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye tarihinde aşikar bir iz bıraktı. Ancak, aramızdaki anlaşmazlığı çözme yönünde inisiyatif alırsa bıraktığı iz daha da önemli olacaktır. Aksi takdirde, Türkiye’nin kökleri geçmiş yüzyıllara dayanan milliyetçi teorilerin etkisinde kalmaya devam etme tehlikesi her zaman gündemde olacaktır.”
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)